2000 ler, BIM (Building Information Modeling) kavramının doğduğu yıllardır. BIM kavramı, ilk olarak 2002 yılında, Autodesk tarafından dile getirilmiştir.

Yapı Bilgi Modellemesi (BIM, Building Information Modeling) bir tesisin fiziksel ve fonksiyonel özelliklerinin bir dijital temsilidir. BIM grafik ve grafik olmayan niteliksel veriyi  birlikte kullanmayı amaçlamaktadır.  Niteliksel veriler; malzemenin ismi, geçirgenlik kat sayısı, teknik tanımlar gibi verilerdir.

Teknolojideki gelişmeler, 3D programlarda, tümleşik proje ortamını, birleşik çalışma platformunu sağlayabilir duruma gelince, disiplinler arası veri  değişim standartlarının oluşturulması zorunlu olmuştur.  

Kanada da, Standart ve Teknolojiler Enstitüsü (Building Smart) (http://www.buildingsmart-tech.org/), BIM çözümlerinde,  disiplinler arası veri değişim standardı olan IFC (Industry Foundation Classes)  standardını ortaya koymuştur. Günümüzde bu standart sayesinde, proje paydaşları olan mühendislik disiplinleri, ortak bir platformda, birlikte çalışabilir duruma gelmiştir.  

Bu standart, proje disiplinlerini marka bağımlısı olmaktan kurtarmıştır. Paydaş mühendislik disiplinleri, aynı marka program üzerinde çalışmak zorunda değildir.  Mimar Allplan ile çalışmayı tercih ediyorsa, statik projeler Tekla ile çözülüyor, mekanik büronun tercihi Revit MEP ise, elektrik grup farklı bir BIM çözüm kullanıyorsa, bu veri değişim standardı olan IFC ile tüm bu veriyi ortak bir model üzerinde birleştirip görüntüleyebiliriz. 

Ortak kullanmaları gereken ana veri, genelde, projenin yapısal iskeletinin 3D modelidir. 

Mekanik ve elektrik disiplinlerin, proje çözümlerinde, öncelikle mimari mahallerin fonksiyon ve hacimsel değerlerine, bazı nesnelerin niteliklerine  ve yapının strüktürel elemanlarının 3D modeline ihtiyaç duyulmaktadır. Projelendirmenin her safhasında, tüm disiplinler, IFC formatta yaptıkları bu veri alışverişi sayesinde, çakışma kontrolünü kendi çözüm paketlerinde veya BULUT paylaşım ortamlarında test edebilir ve bu son duruma göre revizyonlarını çok daha kolay bir şekilde yapabilirler.

BIM in en temel fonksiyonunun, proje paydaşları olan, tüm mühendislik disiplinleri arasındaki birleşik çalışma platformunun sağlanabilmesi olarak görülmektedir. Büyük projelerde, yirminin üzerinde uzman ile çalışmak gerekebildiği düşünüldüğünde, bunun önemi daha iyi anlaşılmaktadır.

BIM tabanlı çalışmaların benimsenmesinden sonra, Yapı bilgi modellemesi, tüm dünya, inşaat sektöründe kültürel bir değişim olarak görülmeye başlamıştır. 

Günümüzde, ABD, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Singapur, Kore, İngiltere, gibi birçok ülkede çıkarılan BIM içerikli yönetmelikler ile bu standartlar zorunlu olmuştur. 

15 Ocak 2014 de Avrupa Birliği Kamu ihale Yönergesi, 2016 ya kadar kamu sermayeli bina projelerinde BIM kullanımının zorunlu hale getirilmesini önermektedir.